SİTE DİZİNİNDEKİ 276. KONU
MS 200’LER: MANİHAİZM DİNİ VE İSLAM DİNİ ARASINDAKİ BENZERLİKLERİ
Manihaizm
Ön Bilgi: Manihaizm Dini, Hristiyanlık ile İslam’ın oluşumunun ortasında yer alır. Bu din, İslam’dan önce hangi inançların olduğu konusunda bize bilgiler verir.
Manihaizm, MS 3. yy.da Mani[24] (MS 216-276[25]) adlı kişi tarafından kurulmuş olan gnostik bir dini gelenektir ya da dindir. Mani ve ailesi, Hristiyanların bir mezhebi olan ve yine onlarca sapık mezhep olarak görülen Elkesai[24] (Elkasai[26]) mezhebindeydiler.[24] Mani, Babil yakınlarında bu mezhep içinde büyüdü ve yetişti: Elkasailar vaftizci bir Yahudi-Hristiyan topluluğuydu.[26] Mani’nin düşüncesini Elkesai mezhebinin yanı sıra, o dönemde var olan Sabiilik, Zerdüştlük ve Mecusilik inançları da etkilemiştir.[24] Mani Güney Mezopotamya’da[27] muhtemelen Dicle nehri kenarındaki Fars başkenti olan Silifke-Ktesifon’da doğmuştur[28], Babil’de büyüdü[26], Sasani İmparatorluğu kralı 1. Şapur’un onayını alıp inancını İran ve çevresine yaydı[27], Mani muhtemelen[28] ya da doğrudan İran kökenlidir[26]. Maniheizm eski İran’da[27] / Sasani İmparatorluğu içinde kurulmuştur. 1. Şapur Mani’yi devlet himayesine almıştır. Mani, “Köln Mani Kodeksi”nde ikizi olarak adlandırdığı bir melekten vahiyler aldığını ve görevinin bunları tüm dünyaya duyurmak olduğunu ifade eder. Mani Zerdüştlük, Yahudilik, Hıristiyanlık ve Kadim Mezopotamya dini inançlarını yoğurup, peygamberliğini ilan edip Mani dinini oluşturmuş ve öğretilerini yaymıştır.[26]
Mani küçükken ağaçlar, önünde eğilerek yüceliğine şehadet ediyorlardı. Mani ikizim de dediği, ilahi bir elçi olan “Kutsal Ruh” tarafından çeşitli ilhamlar alıyordu.[24] Kendisi, vahiyler aldığını söylemiştir.[26] Bu ilhamlardan sonra inanç sistemini şekillendirmeye ve yaymaya başladı. İlk tebliğini aile büyüklerine yaparak duyurdu ve onları dinine kazandırdı. Kral 1. Şapur ona destek vererek imparatorluk sınırları içinde Mani, çeşitli seyahatler ederek bu yerlerde cemaatler kurdu. Öğrencilerini doğu ve batıya göndererek bu dini yaygınlaştırdı. Ancak 1. Behram döneminde Mecusilik ön plana çıktığından Mani yakalanarak -Mecusiler tarafından- başı kesildi!.. Onun öğrencileri ardından bu dini yaymaya devam ettiler. Manihaizm, gelişmiş bir misyonerlik yapısı ile MS 300-400’lü yıllarda Mısır, Anadolu, Avrupa ve Asya içlerine kadar ulaşarak Hristiyanlık’a rakip olmuştur. İslam hâkimiyeti öncesinde Orta Doğu’da hâkim bir dindi. Sonralarında 6. yüzyılda Batı’da, 7. yüzyılda Müslümanların buraları fethetmesiyle ve 12. yüzyılda Asya’da gerilemeye başlamasıyla zamanla yok oldu. Günümüzde mensubu kalmamıştır ya da pek nadirdir.
Mani, öğretilerini 7 kitapta bir araya getirmiştir. Bu -kutsal- kitaplar; Dualar ve İlahiler kitabı, Sırlar kitabi, Hayat İncili, Hayat Hazinesi, Devler kitabı, Pragmateia ve Mektuplar kitabıdır. Dualizm (İkilik) görüşü; Işık (iyilik) ve Karanlık (kötülük) olarak vardı. Işık Alemi’nin hâkimi Yüce Işık Tanrısı yani Tanrı’dır. Mani, Tanrı için şöyle der: “O hayat sahibidir ve sonsuza dek yaşar, her şeyden önce vardır sonrasında da var olacaktır, her şey onun varlığına bağlıdır onun gücüyle yaşar.” Ulûhiyet, Nur, Güç ve Bilgi kudretlerindendir. Işık Alemi’nde sevgi, iman, sadakat, iyilik ve hikmet nitelikleri de mevcuttur. (Aslında Işık Tanrısı, Tanrı; Karanlık Önderi de Şeytan’dır. Işık Alemi, Cennet; Karanlık Alem ise Cehennem’dir.) Karanlık Alem’in başında Karanlık Kralı veya Tanrısı bulunur. Burası kötülüklerden oluşur. Yüce Işık Tanrısı “Yüce Mimar” veya “Hayat Ruhu” olarak kurtarıcıyı yaratır. Yanı sıra “Üçüncü Elçi” dünyada karanlığa hapsolmuş ışıkları -ruhları- Ay’a ve Güneş’e olmak üzere semavi/göksel olarak bir ışık sütunu şeklinde göğe yükseltir: Oradan da bunlar Işık Cenneti’ne yollanır. Ayrıca Hürmüz, karanlıkla mücadele eden bir varlık olarak yaratılır.[24]
İncil’deki Benzerliği-Analizi
İncil: Vahiy (1:1,2; 3:7,21 İsa, Yuhanna’ya vahyi yazdırırken şöyle diyor) 3:12 “Galip geleni Tanrım’ın Tapınağı’nda sütun yapacağım. Böyle biri artık oradan hiç ayrılmayacak.”
Karanlık Alem Tanrısı, Işık Alemi’nden tutsak ettiği -çaldığı- ışıkları kaybetmemek için İnsan’a dönüştürür ve Âdem-Havva oluşur. Sonra bunları kötü istek ve arzu ya da nefs ile -kaybetmemek adına dünyada tutmaya- tutsak etmeye çalışır. Ruhların da Işık Alemi’ne dönme isteği mevcuttur. Âdem’e İsa gerçeği anlatır ve Havva ile birleşme der. Havva da karanlık güçle ilişkiye girerek Habil ve Kabil’i doğurur. Sonra Karanlık Güç yardımıyla Havva Âdem’i kandırır ve Şit adında bir oğulları olur. Sonrasında Âdem ve nesli Işık Alemi’ne yükselir, Havva ve nesli ise Cehennem’e gider. “Manihaizm’de Şeytan’ın Vesvesesi”: Mani dininde (Maniheizm ya da Manihaizm’de), insan öldüğünde ruhun ışık gibi yükselmesi vardır. Karanlık Kralı’nın/Tanrısı’nın Cennet’ten çaldığı ışıkları (veya ruhları, güçleri, enerjileri, tanrısal parçaları) kaybetmemek adına bunları insana çevirir ve onların iradesine nefs ile hakim olarak onları bağlamaya, ele geçirmeye çalışır. Beden ruhun hapishanesidir. Karanlık kötü Tanrıya uyanlar Işık Alemi’ne (Cennet’e) gidemezler, uymayanlar ise Işık olup Cennet’e yükselir.[24] Görüşüme göre burada, günümüz Semavi Dinler’indeki Şeytan/İblis ve Tanrı/Allah çekişmesi babında; “şeytanın insanlara vesvese vermesi, kötülüğe yönlendirmesi” düşünseliyle, Cennet-Cehennem kavramlarının bir nevi ara formunu ve/veya varyantını görmekteyiz.
___________________
[24] Gündüz (Sarıkçıoğlu), “Başlangıçtan Günümüze Dinler Tarihi”, age., <http://www.darulkitap.kuranikerimde.com/tarih/v2/es-dinlertarihi/index.htm#_Toc148194623> Erişim: 2012 ve 2018, (s.y.), “Manihaizm” bölümü.
[25] Münevver Ebru Zeren, “Uygurlarda Maniheizm Etkisi Altında Gelişen Din-Devlet İlişkisi”, JOTS: Journal of Old Turkic Studies, Cilt: 1, Sayı: 2, 2017, <http://dergipark.gov.tr/download/article-file/325413> Erişim: Haziran 2018, s. 141.
[26] Dila Baran Tekin, “Mani ve Öğretileri“, Hitit Ü. Felsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, Çorum 2014, <http://cdn.hitit.edu.tr/sbe/files/95087_232201512329475.pdf> Erişim: Haziran 2018, s. VII, 1, 6, 17, 31 (VII: önsöz içindedir).
[27] Şinasi Gündüz, “Maniheizm”, TDV İslâm Ansiklopedisi (DİA), TDV İslâm Araştırmaları Merkezi (İSAM), 2003, <http://www.islamansiklopedisi.info/dia/pdf/c27/c270393.pdf> Erişim: Haziran 2018, Cilt: 27, s. 575.
[28] Kurt Rudolph, “Maniheizm”, Çeviren: Mustafa Bıyık, Gazi Ü. Çorum İlahiyat Fakültesi Dergisi, Cilt: 1, Sayı: 1, 2002, <http://ktp.isam.org.tr/pdfdrg/D02476/2002_1/2002_1_BIYIKM.pdf> Erişim: Haziran 2018, s. 380.
SİTE DİZİNİNDEKİ 277. KONU
“BEN SON PEYGAMBERİM” DİYEN MANİ
Mani; insanları kurtarmak adına Işık Elçileri (elçi) olarak kurtarıcılar geldiğini, Zerdüşt, Buda ve İsa’nın birer elçi olduğunu, kendisinin de “Son Elçi” (Son Peygamber) olduğunu ve ‘kendisinden sonra başka hiçbir elçinin gelmeyeceğini’ fakat ‘yalancı elçilerin zuhur edeceğini’ söylemiştir.[29] Mani: “Ben, Hak Tanrısının Babil’e gönderdiği peygamberi Mani’yim.” demiştir. Mani’nin vahiy sonucu yazdığı/yazdırıldığı kutsal kitapta şu ifade edilir: “Selam sana Mani, benden ve beni sana gönderen, seni elçiliği için seçen Rab’den selam sana! O, hakkınla davet etmeni ve onun tarafından bildirilen hakikati müjdelemeni ve bu uğurda bütün gücünle çalışmanı emrediyor. Artık ortaya çıkma ve herkesi açıkça yoluna çağırma zamanın geldi.” Mani kendisini son peygamber/elçi veya Faraklit[30] veya Mesih[31] olarak ilan edip bütün dinlerin tamamlayıcısı olduğunu söylemiştir. Tüm bu ifadeler Mani ve Maniheistlerce ilahi mesaj içerip kutsal kabul edilen, Mani tarafından yazılan (veya Mani’ye vahiyle yazdırılan) kitaplarda yer almaktadır.[30][31]
Maniheizm’de inanmayanlara (veya kurtuluşu hak etmeyenlere tekrar tekrar ceza olarak) sınırlı bir reenkarnasyonun olduğuna inanılır ve Maniheistler, ölen Mani’nin doğrudan ışık alemine gitmediğine çünkü ruhların (ışıkların) tamamının kurtulması için bekleyip ruhlara yol gösterdiğine inanırlar.[29]
Mani’nin yazdığı bir paragrafa bakalım: “Sizin için yazdığım bu önemli yazılar Işık’ın Babası tarafından size sunulan birer armağandır. Hayat İncili Elçi’nin armağanıdır. Hayat Hazinesi İhtişam Sütunu’nun armağanıdır. Risaleler (Pragmateia), Sırlar Kitabı ve Devler Kitabı: Bu üç kutsal kitap Işık İkiz’inin tek bir armağanıdır. Ve zaman zaman sizin için yazdığım Mektuplar benim ikramım ve armağanımdır. Bu size hayırlı ağaçtan verdiğim hayırlı bir meyvedir. Şimdi siz sevdiklerim! Şükredin ve Işık’ın Babası tarafından verilen bu hayırlı yazıları tasdik edin. Onları kalbinizin içine alın ve onlara inanın. Onları hafızanıza kaydedin. Çünkü sizler onlar sayesinde sonsuz hayatı (elde edeceksiniz)…”[32]
Mani’ye göre Işık Alemi’ne -cennete- ait olan ruhlar Işık Alemi’ne çekildikçe dünyadaki zulüm ve şiddet artacak, kötülük çoğalacaktır. Dünyada son ışık parçacıkları (ruhlar) kaldığında büyük bir savaş olacak ve İsa Mesih gelip, iyiyi ve kötüyü ayıracaktır. İsa’nın sağında iyilikler/iyiler ve Maniheistler yer alır ki burası -Cennet’e gidecek olan- kazanan taraftır, solunda da günahkârlar yer alır ki bunlar ise Cehennem’e atılır. Sonra evren çöker, Karanlık Güç ve taraftarları derin bir kuyuya hapsedilir.[29]
İncil ve Kur’an’daki Benzerliği-Analizi
İncil: Yahuda’nın Mektubu 6 Yetkilerinin sınırı içinde kalmayıp kendilerine ayrılan yeri terk etmiş olan melekleri, büyük yargı günü için çözülmez bağlarla bağlayarak karanlığa hapsetti. 13 Onları sonsuza dek sürecek koyu karanlık bekliyor.
Kur’an: Hakka 30 (Allah buyruk verir:) ‘Onu tutuklayın, hemen bağlayın.’ 31- ‘Sonra çılgın alevlerin içine atın.’ İnsan 4 “Doğrusu biz kafirlere zincirler, demir halkalar (tomruklar) ve çılgınca yanan bir ateş hazırladık.”
İbadet anlayışlarında, “Beş Emir” ve “Üç Mühür” kuralına uymakla yükümlüdürler.
• Bu Beş Emir; Oruç, Dua(Namaz)-Sadaka, Yalan Söylememek, Canlı Öldürmemek, Temizliğe Dikkat Etmek -mala mülke önem vermeyip fakirliği gözeterek mütevazı olmak gibi-konuları içerir.
• Üç Mühür ise; Eline, Diline (Düşüncene) ve Duygularına (Beline) hâkim olmaktır.
Ağzın mührü kötü söz söylememek, içki içmemek, et yememektir. Zina, hırsızlık, öldürme, yalan, putperestlik, sihir yapılmaması gerekenlerdendir. Tek evli olmak gerekir. Din konusunda şüphe duyulmamalıdır.[29] Maniheizm’deki Beş Emir ile İslam’ın temel hükümleri olan erkânü’l-İslâm / İslam’ın Beş şartı “kelime-i şehâdet, namaz, zekât, oruç ve hac”[33] benzerdir. Üç Mühür ise Türk Tasavvuf ve/veya Alevi-Bektaşi etiğindeki “eline, beline ve diline sahip ol” ilkesiyle aynıdır.[34][35] Ayrıca Alevi – Bektaşi inanışlarında “Allah-Muhammed Ali” üçlemesi de önemlidir.[36]
• Günde 7 vakit kuzeye dönülerek namaz benzeri dua edilir. Dinleyiciler 4 vakit dua eder. Dua esnasında Yüce Işık Tanrısı’na ilahiler ve çeşitli metinler okunur.
• Yılda 100 gün oruç tutulur.
• Haftalık tövbe ve günah itirafı vardır. Yılda bir kez cemaat halinde tövbe ayini de vardır.
• Gelirlerinin 10’da biri cemaate aktarılır.
• Çeşitli kutsal gün ve bayramları vardır.
• Beş basamaklı bir kürsü hazırlanarak Mani’nin resmi asılır.
• Seçkinler bütün kurallara tam anlamıyla uyar, orta uyanlar olan dinleyiciler ise onlara hizmette bulunurlar.
• Yemeğe başlamadan önce dua edilir.[29]
___________________
[29] Gündüz (Sarıkçıoğlu), “Başlangıçtan…”, age., “Manihaizm” bölümü.
[30] Tekin, age., s. 7, 12, 15, 34, 39, 81.
[31] Rodolph, age., s. 390.
[32] Tekin, age., s. 27.
[33] Tevhit Ayengin, “Rükün”, TDV İslâm Ansiklopedisi (DİA), TDV İslâm Araştırmaları Merkezi (İSAM), 2008, <http://www.islamansiklopedisi.info/dia/pdf/c35/c350197.pdf> Erişim: Haziran 2018, Cilt: 35, s. 286.
[34] Ekrem Keleş, “Eline, Beline, Diline Sahip Olma Bilinci”, T.C. Diyanet İşleri Başkanlığı: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü, (t.y.), <http://www2.diyanet.gov.tr/DinHizmetleriGenelMudurlugu/VaazProjeleri/Eline, Beline, Diline Sahip Olma Bilinci.pdf> Erişim: Haziran 2018, s. 1.
[35] Mevhibe Coşar, “Alevi-Bektaşi Kültüründe Sayılara Yüklenen Terim Değeri”, Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Velî Araştırma Dergisi, Sayı: 60, 2011, <http://hbvdergisi.gazi.edu.tr/index.php/TKHBVD/article/view/207/200> Erişim: Haziran 2018, s. 124.
[36] Nilgün Çıblak Çoşkun, “Tahtacılarda Üç Sayısı ve Üçleme”, Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Velî Araştırma Dergisi, Sayı: 56, 2010, <http://hbvdergisi.gazi.edu.tr/index.php/TKHBVD/article/view/1211/1200> Erişim: Haziran 2018, s. 77.