Tektanrılı Semavi Dinlerdeki -Musevilik / Yahudilik, Hristiyanlık, İslamiyet’teki- Tufan (Nuh) hikayesi, Çoktanrılı Dinlerin çoğunda geçmektedir. Bunun sebebi yakın dönemlerde dünyanın 10’u aşkın Buzul Çağı atlaşmış olmasıdır. Eski dönemlerde insan sayısı çok azdı; daha çok denize yakın ve kıyısı olan bölgelerde, nehirlerin etrafında yaşayan insanlar; buzulların erimesi ile sular altında kaldılar. Yazının olmadığı dönemlerde kulaktan kulağa şeklinde sözlü anlatımın yaygın olması dolayısıyla, yazıdan sonra çeşitli Tufan Hikayeleri günümüze kadar ulaşmıştır. Gerçekte buzulların erimesiyle bütün dünya sular altında kalmamıştır: Bazı bölgelere etkisi olmuştur. Antik/Eski dönemlerde; Afrika, Asya, Avrupa -hatta Amerika- dinlerinde çeşitli Tufan Hikayelerine rastlamak mümkündür. Örneğin; Sümerlerdeki Tufan.
Tanrılar kendilerine itaat ve hizmet etsin diye çamurdan insanları yaratmıştı. Ancak insanlar bunu unuttu ve egolarının peşinden gidip krallıklar kurdu. Tanrılar buna kızdı ve insanlığı yok etmek için bir Tufan hazırladı. Tanrılar Meclisi Tufan’la ilgili gizli karar alırlar. Böylelikle hizmetli / hizmetçi olarak Tanrıların yarattığı, daha sonra krallıklar kuran insanlar yok olacaktır, ancak Tanrılardan biri (Enki), Kral Ziusudra’ya (günümüzdeki Nuh’a) yardım eder ve onunla şu şekilde konuşur:[44] (Babillerde Ziusudra, Utnapiştim’dir.[45]) (Buradaki Ziusudra daha sonra Nuh’a dönüşmüştür.[46])
“Tufan” Sümer tabletlerinde şu şekilde anlatılır: Sümer kil tabletlerindeki yazı:
• “Alçakgönüllü, saygılı olan, her gün Tanrısal görevlerine dikkat eden Ziusudra’ya Tanrı Enki:
• Sol tarafımdaki duvarda durarak.
• Duvardan bir söz söyleyeceğim, sözümü tut!
• Kulak ver söyleyeceklerime! (Görüşüme göre burada, ileride “vahye” dönüşecek kavramı görüyoruz.)
• Bizden bir Tufan kült merkezlerini kaplayacak,
• İnsanlığın tohumu yok olacak,
• Tanrılar meclisinin sözü karardır.
• An ve Enlil’in emirleriyle (Enlil, baş tanrı An/Anu’nun erkek çocuğudur.)
• Krallık hükümdarlık son bulacaktır.”
Tabletlerin devamında ise:
• “Bütün fırtınalar olanca güçleriyle hep birden hücum ettiler. Aynı anda Tufan kült merkezlerinin üstünü kapladı.
• Yedi gün, yedi gece boyunca; Tufan memleketi kapladıktan, Dev Gemi fırtına ile büyük sulara çarptıktan sonra, Güneş Tanrısı göğe ve yere ışınlar saçarak çıktı ortaya. (Tufan 6 gün sürer ve 7. gün güneş açar.)
• Ziusudra (Nuh) Dev Gemi’den bir pencere açtı, Kahraman Utu (Güneş Tanrısı olarak tanrılardan biri) ışınlarını soktu dev gemiye.
• Ziusudra (Nuh) Kral, kendini Güneş Tanrısı’nın önüne attı, Kral bir öküz kesti, bir koyun kesti.”
Ziusudra Gemi’den dışarı güvercin yollar ama geri gelmez, sonra karga yollar o geri gelir. Anlaşılır ki, toprak parçaları vardır. Kral; Enki’nin uyarısıyla ailesini, hayvanları ve bitkileri Gemi’ye alır sonra Utu’ya kurbanını sunar. Bu olay dinlerdeki Tufan ve Hz. İbrahim’in koyun kurban etmesine benzemektedir.
Sümerlerdeki Tufan anlatımı, insanlığın toplu yok oluşu olarak anlatılmaz. Daha çok bölgesel tarzda ve kavimler arası bir düzen oluşturma tarzında söylemlerdir.[44] (Tevrat’ta 40 gün Tufan kopar, Kur’an’da 7 gün. Bunun dışında Tufan hikayesinin günümüz dinlerine aktarılması aynen Sümer’deki gibidir.)
___________________
[44] Elibol, ags.; Çığ, age.
[45] bk. bu bölümde 180. Konu
[46] Bu sayfadaki/bölümdeki “Tevrat, İncil ve Kur’an’da Tufan” kısmına baktığımızda -benzerliklerin çok fazla olmasından dolayı- Ziusudra’nın Nuh’a dönüştüğü aşikardır ya da her ikisi aynı kişi de olabilir: Bu tufan olayının bilimsel analizini bu sitedeki yazılarımda bk. 126. konu içerisinde ve/veya 26-27 dipnotlarındaki kaynaklarla ve bk. 280. konuda göstermiştim.
MÖ 2150’ye tarihlenen bu Tufan Tableti, sel hikayesinin bilinen en eskisidir.[47] Eridu Genesis (Tufan’ın anlatıldığı ilk tablet MÖ 2150), MÖ 2800’lerde Fırat Nehri’nin taşıp bölgeyi/koridoru sular altında bırakmasının anlatıldığı sözlü bir geleneğin ilk yazılı kaydı olabilir. Kazılarda silt ve kil tabakasıyla ilgili alınan notlar felaketin yerel değil küresel olduğunu ortaya çıkarmıştır.[48]
___________________
[47] Tablette yazanın tamamını okumak için ve MÖ 2119 ile MÖ 280 arasındaki diğer beş türevini görmek için: Steve Rudd, “Sumerian, Eridu Genesis & Flood: 2150 BC”, The Search for Noah’s Ark, <http://www.noahs-ark.tv/noahs-ark-flood-creation-stories-myths-eridu-genesis-sumerian-cuneiform-zi-ud-sura-2150bc.htm> ET: Mayıs 2017.
[48] Mark, “Eridu”, ags.
[49] The Oriental Institute of the University of Chicago, “Messages from the Gods: An Aspect of Hittite Dreams”, The Oriental İnstitute News & Notes, No. 180, Kış 2004, <https://oi.uchicago.edu/sites/oi.uchicago.edu/files/uploads/shared/docs/nn180.pdf> ET: Ağustos 2016, s. 16.
Tevrat, İncil ve Kur’an’daki Benzerliği-Analizi
Hizmetçi İnsan
İncil: Vahiy 5:10 Onları Tanrımız’ın hizmetinde Bir krallık haline getirdin, Kâhinler yaptın. Dünya üzerinde egemenlik sürecekler.”
Enki’nin Ziusudra’ya Seslenmesi (Vahiy)
Kur’an: Şura 51 Kendisiyle Allah’ın konuşması, bir beşer için olacak (şey) değildir; ancak bir vahy ile ya da perde arkasından veya bir elçi gönderip kendi izniyle dilediğine vahyetmesi (durumu) başka.
Tevrat: Yasa’nın Tekrarı (Özet: 4:1-5, 44-46 Musa İsrailliler’e “yasa”yı anlatırken söylediği sözlerden birisi de şuydu:) 4:12 “Rab size ateşin içinden seslendi. Siz konuşulanı duydunuz, ama konuşanı görmediniz. Yalnız bir ses duydunuz.
4:15 Rab Horev’de ateşin içinden size seslendiği gün hiçbir suret görmediniz. Bu nedenle kendinize çok dikkat edin.
5:4 Rab dağda ateşin içinden sizinle yüz yüze konuştu. 5:5 O zaman Rab’bin sözünü size bildirmek için Rab ile sizin aranızda durdum. Çünkü siz ateşten korkup dağa çıkmadınız. Rab şöyle seslendi…
5:1 Musa… şöyle dedi… 5:22 Rab bu sözleri (5:6-21 On Emir’i) dağda (5:2 Horev Dağı’nda) ateşin, bulutun, koyu karanlığın içinden bütün topluluğunuza yüksek sesle söyledi. Başka bir şey eklemedi. Sonra bunları iki taş levha üstüne yazıp bana verdi.
5:23 Dağ alev alev yanarken karanlığın içinden sesi duyduğunuzda…”
Tevrat, İncil ve Kur’an’daki Benzerliği-Analizi
TEVRAT, İNCİL VE KUR’AN’DA TUFAN
Tevrat: Yaratılış 6:5 Rab baktı, yeryüzünde insanın yaptığı kötülük çok, aklı fikri hep kötülükte.
6:6 İnsanı yarattığına pişman oldu. Yüreği sızladı. 6:7 “Yarattığım insanları, hayvanları, sürüngenleri, kuşları yeryüzünden silip atacağım” dedi, “Çünkü onları yarattığıma pişman oldum.”
6:8 Ama Nuh Rab’bin gözünde lütuf buldu.
6:9 Nuh’un öyküsü şöyledir: Nuh doğru bir insandı. Çağdaşları arasında kusursuz biriydi. Tanrı yolunda yürüdü.
6:12 Tanrı yeryüzüne baktı ve her şeyin ne denli bozulduğunu gördü. Çünkü insanlar yoldan çıkmıştı.
6:13 Tanrı Nuh’a, “İnsanlığa son vereceğim” dedi, “Çünkü onlar yüzünden yeryüzü zorbalıkla doldu. Onlarla birlikte yeryüzünü de yok edeceğim.
6:14 Kendine gofer* ağacından bir gemi yap. İçini dışını ziftle, içeriye kamaralar yap. (“Gofer”: Ne çeşit ağaç olduğu bilinmiyor. Selvi ağacı olduğu sanılıyor.)
6:15 Gemiyi şöyle yapacaksın: Uzunluğu üç yüz*, genişliği elli*, yüksekliği otuz arşın* olacak. (“Üç yüz arşın”: Yaklaşık 135 m. “Elli arşın”: Yaklaşık 22.5 m. “Otuz arşın”: Yaklaşık 13.5 m.)
6:17 Yeryüzüne tufan göndereceğim. Göklerin altında soluk alan bütün canlıları yok edeceğim. Yeryüzündeki her canlı ölecek.
6:18 Ama seninle bir antlaşma yapacağım. Oğulların, karın, gelinlerinle birlikte gemiye bin.
6:19 Sağ kalabilmeleri için her canlı türünden bir erkek, bir dişi olmak üzere birer çifti gemiye al.
6:20 Çeşit çeşit kuşlar, hayvanlar, sürüngenler sağ kalmak için çifter çifter sana gelecekler.
6:22 Nuh Tanrı’nın bütün buyruklarını yerine getirdi.
7:4 …yedi gün sonra yeryüzüne kırk gün kırk gece yağmur yağdıracağım. Yarattığım her canlıyı yeryüzünden silip atacağım.”
7:10 Yedi gün sonra tufan koptu.
7:11 Nuh altı yüz yaşındayken, o yılın ikinci ayının on yedinci günü enginlerin bütün kaynakları fışkırdı, göklerin kapakları açıldı.
7:12 Yeryüzüne kırk gün kırk gece yağmur yağdı.
7:19 Sular öyle yükseldi ki, yeryüzündeki bütün yüksek dağlar su altında kaldı.
7:23 Rab insanlardan evcil hayvanlara, sürüngenlerden kuşlara dek bütün canlıları yok etti, yeryüzündeki her şey silinip gitti. Yalnız Nuh’la gemidekiler kaldı.
8:3 Sular yeryüzünden çekilmeye başladı. Yüz elli gün geçtikten sonra sular azaldı.
8:4 Gemi yedinci ayın on yedinci günü Ararat* dağlarına oturdu. (“Ararat”: Ağrı)
8:5 Sular onuncu aya kadar sürekli azaldı. Onuncu ayın birinde dağların doruğu göründü.
8:6 Kırk gün sonra Nuh yapmış olduğu geminin penceresini açtı.
8:7 Kuzgunu dışarı gönderdi. Kuzgun sular kuruyuncaya kadar dönmedi, uçup durdu.
8:8 Bunun üzerine Nuh suların yeryüzünden çekilip çekilmediğini anlamak için güvercini gönderdi.
8:9 Güvercin konacak bir yer bulamadı, çünkü her yer suyla kaplıydı. Gemiye, Nuh’un yanına döndü. Nuh uzanıp güvercini tuttu ve gemiye, yanına aldı.
8:10 Yedi gün daha bekledi, sonra güvercini yine dışarı saldı.
8:11 Güvercin gagasında yeni kopmuş bir zeytin yaprağıyla akşamleyin geri döndü. O zaman Nuh suların yeryüzünden çekilmiş olduğunu anladı.
8:20 Nuh Rab’be bir sunak yaptı. Orada bütün temiz sayılan hayvanlarla kuşlardan yakmalık sunular sundu.
8:21 Güzel kokudan hoşnut olan Rab içinden şöyle dedi: “İnsanlar yüzünden yeryüzünü bir daha lanetlemeyeceğim. Çünkü insan yüreğindeki eğilimler çocukluğundan beri kötüdür. Şimdi yaptığım gibi bütün canlıları bir daha yok etmeyeceğim.
8:22 “Dünya durdukça Ekin ekmek, biçmek, Sıcak, soğuk, Yaz, kış, Gece, gündüz hep var olacaktır.”
İncil: Matta 24:38 Nuh’un gemiye bindiği güne dek, tufandan önceki günlerde insanlar yiyip içiyor, evlenip evlendiriliyorlardı. 39 Tufan gelinceye, hepsini süpürüp götürünceye dek başlarına geleceklerden habersizdiler. İnsanoğlu’nun* gelişi de öyle olacak. (İnsanoğlu: Daniel 7:13’te geçen ve İncil’de İsa Mesih’in kendisi için kullandığı unvan.) (Dan.7:1 … Daniel yatağında yatarken bir düş ve görümler gördü. Sonra düşünün özetini yazdı; 2 şöyle dedi… 13 “Gece görümlerimde insanoğluna benzer birinin göğün bulutlarıyla geldiğini
gördüm. Eskiden beri var Olan’ın yanına doğru ilerledi, O’nun önüne getirildi. 14 Ona egemenlik, yücelik ve krallık verildi. Bütün halklar, uluslar ve her dilden insan ona tapındı. Egemenliği hiç bitmeyecek sonsuz bir egemenlik, krallığı hiç yıkılmayacak bir krallıktır.”[50]) {Görüşüme göre “Yeni Ahit, Eski Ahit’in; Kur’an da Eski ve Yeni Ahit’in kopyasıdır: Ve bu üçü de Kadim Sümer, Hinduizm ve Mısır dini inançlarının birer kopyalarıdır.”}
Kur’an: Kamer 9 Kendilerinden önce Nuh kavmi de yalanlamıştı; böylece kulumuz (Nuh)u yalanladılar ve: ‘Delidir’ dediler. O ‘baskı altına alınıp engellenmişti.’ 10 Sonunda Rabbine dua etti: ‘Gerçekten ben, yenik düşmüş durumdayım. Artık Sen (bu kafir toplumdan) intikam al.’ 11 Biz de ‘bardaktan boşanırcasına akan’ bir su ile göğün kapılarını açtık. 12 Yeri de ‘coşkun kaynaklar’ halinde fışkırttık. Derken su, takdir edilmiş bir işe karşı (hükmümüzü gerçekleştirmek üzere) birleşti.
Hud 37 ‘Gözetimimiz altında ve vahyimizle gemiyi imal et. Zulmedenler konusunda bana hitapta bulunma. Çünkü onlar suda- boğulacaklardır.’ 40 Sonunda emrimiz geldiğinde ve tandır feveran ettiği zaman, dedik ki: ‘Her birinden ikişer çift (hayvan) ile aleyhlerinde söz geçmiş olanlar dışında, aileni ve iman edenleri ona yükle.’ Zaten onunla birlikte çok azından başkası iman etmemişti. 44 Denildi ki: ‘Ey yer, suyunu yut ve ey gök, sen de tut.’ Su çekildi, iş bitiriliverdi, (gemi de) Cudi (dağı) üstünde durdu ve zalimler topluluğuna da: ‘Uzak olsunlar’ denildi.