Beynimizden dışarıya doğru “elektromanyetik sinyaller” yayılmaktadır. Peki, sadece bu sinyallerle iki insan arasında bilgi-düşünce aktarımı olabilir mi? Cevabın hayır olduğunu görmekteyiz. Bu sinyal dalgaları oldukça zayıftır. Yapılan deneylerde, manyetik alanlardan izole edilmiş odalarda bulunan insanlar birbirlerinin düşüncelerini okuyabilmişlerdir. Bu türden zihin alışverişine Telepati denmektedir.
Önsezi (Prekognisyon) geleceği önceden görme-hissetmedir. Sezgisel içe doğma veya rüyalar biçiminde ortaya çıkar. Vakalardan birisi Alex’in anlattığıdır. “Alex her ay sonu ava giderdi ve yanına silahını alırdı. Her zaman ona 5 mermi koyardı. (Tabanca 6 mermilikti ve her ava giderken Alex, boş tarafta horozu tutardı. Yani tetik çekildiğinde 5. mermi patlardı.) Yine bir gün mermi koyarken, son mermiyi yerleştirirken tuhaf-kötü bir hisse kapıldı ve onu koymadı. Alex, Nişanlısı ve onun anne ve babasıyla birlikte ava gittiler. Nişanlısının anne ve babası tartıştı. Baba, Alex’İn çekmecesinden silahı aldı ve eşine yöneltti, Alex araya girdi, baba tetiğe bastı ama Alex’in koymadığı boş mermi yeri “klik” diye bir ses çıkardı. Alex kendi ölümünün önüne geçmişti.”
Telekinezi (Psikokinezi), zihnin maddeye etkisidir. Stres durumlarında, insanlar, elektronik makinelerin bozulmasına sebep olmaktadırlar.
Bazen insanlar kendisine bakıldığı hissini yaşarlar. Belirli bir insana uzaktan baktığımızda, bakılan insanın sinir sistemi etkilenmektedir. Laboratuvar deneylerinde, bakılan kişiler bunu bilinçli olarak algılamışlardır. Öyle ki ayrı yerlerden ve duyusal algılardan ayrı bir biçimde, kapalı devre video sistemi aracılığıyla bakılan kişiler bunun bile farkına varmışlardır. Uzaktan, bir insana sevgi ya da kötü düşünler yönlendirmek, o insanın fizyolojisini etkilemektedir. Kalabalık bir grup, düşüncesini sadece belirli bir olguya yönlendirirse, fiziksel dünyamız bundan etkilenir. Buna “kitlesel zihin” etkisi veya “alan şuuru” etkisi denilir.
Beynimiz bir insan veya bir grup tarafından direkt olarak yönlendirilemez. FBI, CIA, Uzaylılar vs. benim beynime girdi beni kontrol ediyor, diyen insanlar abartmaktadırlar, böyle şeylerin olması söz konusu değildir. Uzaktan zihinsel etkileme ile sinir sistemi etkilenir fakat bu türden abartılı olaylara rastlanılmaz.
Zihin alışverişi olan Telepati vakalarında: “Telefonu daha açmadan arayanın sen olduğunu biliyordum.” gibi örneklere çok rastlanılır. Vakaların anlattıklarından bir örnek: “Pazartesi günü yıllardır görmediğim ve nerede yaşadığını bilmediğim arkadaşım aklıma geldi. Sonra ondan mektup bir aldım. Ona telefon ettim, meğer pazartesi günü ben onu düşünürken o da üniversite yıllığımıza bakıyormuş ve beni aramaya karar vermiş.” Diğer bir örnekte: “Aklıma birden izlediğim bir filmin sahneleri geldi. Eşimin o filmi -Hz. Süleyman’ın Hazineleri adlı filmi- düşündüğünü anladım ve ben de o filmi izledim dedim. Eşim çok şaşırdı “Nereden bildin?” dedi.”
Dr. Walter Bruce tarafından bildirilen örnek şudur. “27 Aralık 1884 günüydü. Gece evde yatarken sanki bilerek uyandırıldım. Evin iki kapısının açık olduğunu fark ettim. Sonra tekrar uzandım, yatmıyordum, sanki ruhsal bir varlığı yanımda hissetim. O an kötü bir şeyin olduğunu düşünüyordum. Uyudum, rüyamda, iki adamın kavga ettiğini gördüm, yerde boğazı kesilmiş adam kayınbiraderimdi. Ceketinin yakası yüzünü kısmen örtüyordu. Eşim onun yanında bekliyordu. Sonra eşimden mektup aldım, eşimin kardeşinin bir bar kavgası sonucu bir kişi tarafından boğazı kesilerek öldürüldüğü haberini aldım. Paltosunun yakasından bıçak geçmiş. Bu olay rüyamı gördüğüm gece yaşanmış.” Dr. Bruce’un baldızı da aynı rüyayı görmüştür. “ İki kişi gördüm birinin boynu kesikti. Kardeşimin öldürüldüğü noktayı tam olarak gördüm.” Deney sonuçlarına göre, birisi rüya gören birisine imgeler gönderirse, o, rüyasının içine bu düşünceleri katabilir, sonucu çıkmıştır.[3]