Görelilikte “gerçeklik” denilen kavram kesin değildir. Kişilerin sonsuz sayıdaki durumuna göre kişiden kişiye gerçeklik kavramı değişir. Dünya’daki insanlar (çok küçük oranda bile olsa) aynı zamanı yaşamazlar. Kişilerin (insan da bir cisimdir, cisimlerin) hız farklılıklarına göre ve etrafında bulunan maddenin (ev, dağ, gezegen, yıldız vb.) kütlelerinin az veya çok olmasından dolayı kütle çekim farklılıklarına göre kişiler hızı, mesafeyi ve zamanı farklı algılarlar ve bu yüzden algılanan gerçeklik kişiden kişiye göre değişmiş (göreli) olur.
Özel görelilik hız farklılıklarından olan değişimi incelerken, “özel”de hesaba katılmayan kütle çekim etkisi genel görelilikte başrol oyuncusu olarak, hesaba katılarak kapsamlı bir değişim incelenir. Hız artarsa zamanın akışı yavaşlar, kütle çekimi artarsa zamanın akışı yine yavaşlar durumlarına bağlı olarak dünya üzerindeki insanların özel ve genel görelilik etkilerini hissetmemelerinin nedeni, yüksek hızlara ulaşmadığından ve gezegenimiz dışında uzayın farklı kütle çekiminin olduğu yerlerde yaşamamalarından kaynaklanır.
Saniyede ∼300 bin kilometre olan ışık hızında zaman duracaktır, bu hıza ne kadar yaklaşılırsa zaman da o kadar yavaş akacaktır, insanların dünya üzerinde yapmış olduğu hızı düşündüğümüzde bu hız ışık hızı yanında neredeyse önemsizdir. Galaksi, yıldız, gezegen vb. gök cisimlerinin kütleleri ne kadar fazla ise uzay-zamanı da o kadar büküp yamultacaktır, bu bükülme ne kadar fazla ise zaman da o kadar yavaş akacaktır. Gezegenimizin uzay-zamanı bükmesi gezegenimizden uzaklaştıkça azalacağı için Dünya üzerinde (yüzeyinde) bir dağın tepesinde ve yerde (deniz seviyesinde) duran birisi için zamandaki değişim neredeyse önemsizdir. Dünya üzerindeki “hız ve kütle çekimi” farklılıklarından oluşan, kişilerin hız, mesafe ve zaman algılarındaki değişimler hiç yok değildir ama önemsenmeyecek düzeyde çok çok azdır. Bu söylediğimiz, Dünya üzerindeki insanların algılarının neredeyse benzer olduğunu söylese de uzaydaki farklı hızların (gök cisimlerinin hızları ve diğer hızlar) ve uzaydaki kütle çekimi farklılıklarından dolayı, uzayın farklı noktalarına insanlar yerleştirsek bu insanlar hızları farklı ölçecekler, örneğin birisi herhangi bir hıza saatte 60 kilometre derken başka birisi aynı hıza saatte 3.600 kilometre diyecek, mesafeleri farklı ölçecekler, örneğin birisinin 2 metre dediğine başka birisi 108 metre diyecek ve zamanın akışı değişerek kimisi için zaman hızlı akacak, kimisi için zaman yavaş akacak, örneğin birisi bir olayı 5 saatte yaşadığını söylerken, başka birisi aynı olayı 32 yılda yaşadığını söyleyerek algıları birbirlerine göre tamamen değişecektir. Bu yüzden de kesin bir gerçeklik kavramının olmadığı söz konusudur.[1]
Kaynak
[1] age., s. 5, 10-12, 50, 56-63, 69, 82, 84-86, 90, 91, 95, 96, 117, 156, 163.