Kur’an’da bahsedilen Tevrat, Zebur, İncil ve diğer peygamberlerin yazıları ile tamamen Kitab-ı Mukaddes kastedilmektedir ve Kur’an’a göre bu 66 kitabın tamamı Allah’tan gelmiştir. Muhammed döneminde Yahudiler Eski Ahit’in tamamına Torah diyorlardı: İbranice Torah’ın Arapça karşılığı Tevrat’tır. Yani Kur’an’da geçen Tevrat, 39 kitaptan oluşan Eski Ahit’in tamamıdır. Kur’an Muhammed döneminde mevcut olan 66 kitaptan (veya bölümden) oluşan Kitab-ı Mukaddes’i -ya da Eski Ahit ve Yeni Ahit’i (İncil’i)- Allah’ın sözü olarak doğrulamaktadır. “… Allah’a… ve daha önce indirmiş bulunduğu Kitab’a inanın. Kim Allah’ı… kitaplarını… inkar ederse o… sapıklığa düşmüştür.” (Nisa 4:136). “Kitab’ın hepsine inanırsınız.” (Al-i İmran 3:119). Kur’an Tevrat’ı ve 27 kitaptan (veya bölümden) oluşan İncil’i biliyordu, eğer bilmeseydi Kur’an’da Tevrat’tan ve İncil’den bahsedil(e)mezdi. “Benden önce gelen Tevrat’ı doğrulayıcı olarak…”, “…İbrahim …Tevrat da, İncil de ondan sonra indirilmiştir.” (Al-i İmran 3 -sırasıyla- 50, 65), “De ki: Ey Kitap ehli siz Tevrat’ı… uygulamadıkça…”, “…İncil’i ve kendilerine indirileni gereğince uygulasalardı…” (Maide 5 -sırasıyla- 68,66), “…Gerek Tevrat’ta, gerek İncil’de, gerek Kur’an’da Allah’tan daha çok ahdini yerine getiren kim…” (Tevbe 9:111), “Nuh’a ve ondan sonraki peygamberlere vahyettiğimiz gibi, sana da vahyettik. İbrahim’e, İsmail’e, İshak’a, Yakub’a, torunlarına, İsa’ya, Eyyub’a, Yunus’a, Harun’a ve Süleyman’a da vahyettik. Davud’a da Zebur verdik.” (Nisa 4:163 -bu Bulaç’tan alındı-. Zebur Tevrat’ın -Tanah’ın- içinde geçip neredeyse yarısının Davud’a ait olduğu şiirlerden oluşan bir bölümdür.), “Eğer seni yalanlarlarsa, senden önce apaçık belgeler, Zeburlar ve aydınlık kitapla gelen elçileri de yalanlamışlardır.” [Al-i İmran 3:184, -Bulaç…-, bu ayet yazar tarafından eklendi: Zeburlar (?), Aydınlık Kitap (?)] “…ve (diğer) peygamberlere Rabb’leri tarafından verilene inanırız…” (Bakara 2:136), “…ve peygamberlere Rab’leri tarafından verilene inandık; onlar arasında bir ayrım yapmayız…” (Al-i İmran 3:84), “Şu halde, sen bundan dolayı davet et… ve de ki: Ben Allah’ın indirdiği her kitaba inandım…” (Şura 42:15), “…Onun elçilerinden hiçbirini diğerinden ayırmayız…” (Bakara 2:285), “… Kitap Ehliyle… mücadele etmeyin. Ve deyin ki: ‘Bize indirilene de, size indirilene de inandık; bizim ilahımız da, sizin ilahınız da birdir…’ (Ankebut 29:46). Kur’an’da ‘Tevrat veya İncil tahrif edildi, değiştirildi, oynamalar oldu, bunlar hükümsüzdür, geçersizdir’ diye bir şey yazmamaktadır. “… Allah’ın kelimelerini değiştirebilecek kimse yoktur. …”, “… O’nun sözlerini değiştirebilecek hiç kimse yoktur. …” (En’am 6 -sırasıyla- 34, 115). Kur’an bu kitapların mensuplarına, kitaplarının hükümlerini uygulamalarını ve kitaplarındaki yazılanlara uymalarını emretmiştir. Gerçek tahrifat ise haham ve/veya papazların kendi taraflarına göre kitapları yorumlamalarıdır: Ki bu zaten uydurma hadis ve rivayetlerle İslam içinde de vardır. Fahreddin Razi, İmam Buhari, İbn Haldun, Muhammed Abduh gibi birçok İslam alimi (ve günümüzdeki birçok ilahiyatçı) Tevrat’ın değiştirilmediğini savunmaktadır.[177]
___________________
[177] Wickwire, age., s. 82-91, 344 (İlgili ayetler bu kaynaktan alınmıştır).