Ön Bilgi: Bu yazıda Yunan, Mısır (İskenderiye) ve Orta Doğu din ve düşünce akımlarının, MÖ 500’lerden itibaren Mısır merkezli şekillenip sentezlenmesinin üzerinde duracağız.
Platon (MÖ 427-347) ve Aristoteles (MÖ 384-322) Batı düşünce sistemini en çok etkileyen 2 filozoftur.
Atina’nın çöküşünden sonra Yunan Felsefesi’nin geliştirilmesine imkân sağlayacak en iyi ortam olarak felsefeciler, Mısır’daki İskenderiye’ye göç etmişlerdir. Buradaki Mısır, Keldani ve Musevi dinlerinin zenginliğinden esinlenerek, Yunan-Yahudi ortak anlayış ve felsefesini oluşturarak Platonculuk (ve/veya Yeni Platonculuk / Eflatunculuk) akımını geliştirmişlerdir. Bu düşüncelerin Yahudilik, Hristiyanlık ve İslamiyet’te etkileri görünmektedir. Bir bakıma bu filozoflar Yahudilik’i, Yunan Felsefesi ile sentezlemişlerdir. Neticesinde Hristiyanlık ve İslam da etkilenmiştir. Ama burada tamamen-hepsi değil de birtakım etkilenmenden söz edebiliriz, Çünkü bu dinler Sümer ve Babil gibi Mezopotamya inanışlarından da etkilenmiştir. Semavi Dinler’deki kültürlerin, eski kültürlerle kaynaşması söz konusudur.
İskenderiye kültürünün önemli temsilcilerinden biri de İbrani kökenli Musevi Philon Judaeus’tur. Philon[37] ya da Philo zengin ve itibarlı ruhani sınıftandır, MÖ 25-MS 50[38] yılları arasında Mısır’da yaşamış İskenderiyeli Yahudi bir filozoftur.[37] Philon İskenderiye’de doğdu, İsa’nın çağdaşıydı ve dinen Yahudi, kültüren Yunanlıydı. Yahudi ile Yunan kültürlerini sentezlemiştir. Kendisine lakap olarak “Platon’cu Philon” veya “Yahudi Platon” denilmiştir.[38] Philon Yunan Felsefesi ile Tevrat arasında ilişki kurarak, Tevrat’ı, Platon’un Felsefesi ışığında yorumlamıştır. Platon’un “İdealar Kavramı” bize şunu söyler: Biz ve etrafımızdaki her şey, metafiziksel bir alemdeki düşüncelerin yansımalarıyız, der. Tabii burada tek Philon yoktur, eskiye gittiğimizde filozof Plotinos (MÖ 205-270) yine bu konuda sentezlemeler yapmıştır. Platon’un İdealar Kavramını Plotonis: “Metafizikteki ideaların yaratıcısı Tanrı’dır” diyerek genişletmiştir. Ayrıca yine Plotonis: “Her şey Tanrı’dan çıkmıştır ve Tanrı’ya dönecektir” der. Bu, Kur’an’da “Sonra Allah’a döndürüleceksiniz” anlatımıyla benzerlik gösterir. Plotonis, ruhu da sıla hasreti çeken bir gezgin olarak tasvirler. Bu görüşler Mistisizm ve Tasavvufu da etkilemiştir. Öyle ki Yunus Emre gibi arayış içinde olanlar bu yoldan gitmiştir de denilebilir. Yine bu görüşler Hristıyanlık’ın eksikliğini duyduğu temel fikirler ve metafiziksel öğelerde de kullanılmıştır. Çünkü İncil’de İsa’nın hayat hikayesi ve Elçilerin yaptıkları misyonerlik daha çok anlatıldığı için metafiziksel öğeler biraz eksik kalmaktadır.[37]
___________________
[37] Eren Erbabacan, “Platon, Yeni Platonculuk, Aristoteles”, Historical Sense, 1 Temmuz 2002, <http://historicalsense.com/Archive/Platon1_1.htm> Erişim: Nisan 2012.
[38] Bayram Dalkılıç, “İskenderiye’li Yahudi Filozof: Philo, Eserleri ve Felsefî Yöntemi”, Necmettin Erbakan Ü. İlahiyat Fakültesi Dergisi, Cilt: 15, Sayı: 15, 2003, <http://dergipark.gov.tr/download/article-file/184437> Erişim: Temmuz 2018, s. 66.