Hinduizm: Hindistan’ın dini inançları olan; Vedizm, Brahmanizm, Upanişad, Budizm, Şihizm gibi inançların bütününe verilen bir isimdir. O Hindistan’ın “inanç külliyatı”dır. Hinduizm’de “Tanrı” kavramı bazen ön plana çıkar, bazen geri planda durur bazen de bahsi bile geçmez: Çoktanrıcılığı ve Tektanrıcılığı içinde barırır: Daha çok Ruh ve Metafizik ön plandadır.
Karma: Hindistan’da MÖ 800’lerden itibaren görülen kainatın ebedi ahlaki düzeni/kanunu olup başlangıcı ve sonu olmayan ruh göçüne denir. Ruh göçü, tenasüh ve reenkarnasyon terimleri aynı anlama gelir. Ruh göçü; yapılan iyi veya kötü davranışlara göre ölümsüz olan ruhun sonraki yaşamında tanrı (veya saf ruh), insan, hayvan veya bitki olarak vücut almasına denir. Çekilen acı ve mutsuzluk önceki yaşamındaki yaptığın kötülüklerden, yaşadığın zevk ve mutsuzluk ise önceki yaşamındaki yaptığın iyiliklerdendir. Bu doğum-ölüm döngüsüne Sansara Çarkı denir. Kişi ne kadar iyiyse sonraki yaşamında da bir o kadar -olgunlaşır, mutlu olur veya sosyal sınıf olarak- yükselir, hatta tanrı bile olabilir; Tam tersinde ise acılı bir insan, hayvan veya bitki olabilir. Ruhun bir insan olarak yaşadığı bu hayattaki -iyi ve kötü hissettiği- dalgalanmalar da önceki yaşamının yansımalarıdır.
Nirvana: Budizm içinde yer alan, “sönmek, dinmek” anlamına gelen, ruhun sayısız vücuttan sonra -ruhu esir alan maddeden yani- oluş, doğum, zevk, istek, mutluluk ve arzularla ayrılmaz bir bütün olan -veya bunlar sonucu gelen- yok oluş, ölüm, acı, mutsuzluk ve ızdıraplardan kurtulup -veya hırstan vazgeçip geçip gitmesini sağlayıp- bu sayede karmayı yenerek ulaşabileceği gizli ve anlaşılmaz, ebedi, en doğru ve en yüksek hakikat olan kurtuluştur. Kısacası benliğin ve dünyevi zevk ve acının önemsiz olduğunun farkına varmaktır. Nirvana’ya götüren “Orta Yol” ise doğru görüş, doğru istek, doğru konuşma, doğru fiil, doğru hayat, doğru irade, doğru düşünce (sati) ve doğru tefekkür (samadhi)’dir. Bunlar yapıldığında göz açılır, anlayış berraklaşır, tanınır, sükûnet gelir ve akıl aydınlanır.[1]
İncil ve Kur’an’daki Benzerliği-Analizi
İncil: Pavlus’tan Romalılar’a Mektup 8:13 ... benliğe göre yaşarsanız öleceksiniz; ama bedenin kötü işlerini Ruh’la öldürürseniz yaşayacaksınız.
Pavlus’tan Korintliler’e İkinci Mektup 7:9 Tanrı’nın isteğine uygun olarak acı çektiniz. Böylece hiçbir şekilde bizden zarar görmediniz. 10 Tanrı’nın isteğiyle çekilen acı, kişiyi kurtuluşla sonuçlanan ve pişmanlık doğurmayan tövbeye götürür. Dünyanın acılarıysa ölüm getirir. 11 Bakın bu acılar, Tanrı’nın isteğiyle çektiğiniz bu acılar sizde ne büyük ciddiyet, paklanmak için ne büyük istek yarattı! Sizde ne büyük öfke, korku, özlem, gayret ve suçluyu cezalandırma arzusu uyandırdı! Bu konuda her bakımdan masum olduğunuzu kanıtladınız.
Pavlus’tan Galatyalılar’a Mektup 5:24 Mesih İsa’ya ait olanlar, benliği, tutku ve arzularıyla birlikte çarmıha germişlerdir.
Pavlus’tan Titus’a Mektup 2:11 ...Tanrı’nın bütün insanlara kurtuluş sağlayan lütfu ortaya çıkmıştır. 12 Bu lütuf, tanrısızlığı ve dünyasal arzuları reddedip şimdiki çağda sağduyulu, doğru, Tanrı yoluna yaraşır bir yaşam sürebilmemiz için bizi eğitiyor.
Yuhanna’nın Birinci Mektubu 2:15 Dünyayı da dünyaya ait şeyleri de sevmeyin. Dünyayı sevenin Baba’ya sevgisi yoktur. 16 Çünkü dünyaya ait olan her şey –benliğin tutkuları, gözün tutkuları, maddi yaşamın verdiği gurur- Baba’dan değil, dünyadandır. 17 Dünya da dünyasal tutkular da geçer, ama Tanrı’nın isteğini yerine getiren sonsuza dek yaşar.[2][3][4]
Kur’an: Bakara 28 Nasıl oluyor da Allah’ı inkâr ediyorsunuz? Oysa ölü iken sizi O diriltti; sonra sizi yine öldürecek, yine diriltecektir ve sonra O’na döndürüleceksiniz.
Enam 122 Ölü iken kendisini dirilttiğimiz ve insanlar içinde yürümesi için kendisine bir nur verdiğimiz kimsenin durumu, karanlıklarda kalıp oradan bir çıkış bulamıyanın durumu gibi midir? İşte, kafirlere yapmakta oldukları böyle ‘süslü ve çekici’ gösterilmiştir.
Tevbe 111 Hiç şüphesiz Allah, mü’minlerden -karşılığında onlara mutlaka cenneti vermek üzere- canlarını ve mallarını satın almıştır. Onlar Allah yolunda savaşırlar, öldürürler ve öldürülürler; (bu,) Tevrat’ta, İncil’de ve Kur’an’da O’nun üzerine gerçek olan bir vaaddir. Allah’tan daha çok ahdine vefa gösterecek olan kimdir? Şu halde yaptığınız bu alışverişten dolayı sevinip-müjdeleşiniz. İşte ‘büyük kurtuluş ve mutluluk’ budur.[5]
___________________
[1] Ekrem Sarıkçıoğlu, “Başlangıçtan Günümüze Dinler Tarihi”, Fakülte Kitabevi, Isparta 2002, Darul Kitap: İslam Ansiklopedisi, <http://www.darulkitap.kuranikerimde.com/tarih/v2/es-dinlertarihi/index.htm#_Toc148194632> veya <https://tr.scribd.com/document/327938307/Ekrem-Sarıkcıoğlu-Baslangıctan-Gunumuze-Dinler-Tarihi> Erişim: 2012 ve 2018, “Hint Dinleri” bölümü.
[2] Tevrat, İncil ve Kur’an maddelerinin tamamı yazar tarafından eklenmiştir.
[3] “İncil (Müjde): İncil’İn Çağdaş Türkçe Çevirisi”, Kitab-ı Mukaddes Şirketi, Zirve Yayıncılık ve Dağıtım, Yeni Yaşam Yayınları, Acar Basım, Yeni Çeviri: 1987-1994-2001, İstanbul, 6. Basım: Temmuz 2008. (İncil maddeleri buradan alınmıştır.) (Bu İncil kitabında yazanların aynısına dipnot 13’teki -aynı- bağlantılardan ulaşabilirsiniz.)
[4] Tevrat, İncil ve Kur’an maddelerinde -diğer dini inançlarla bağlantı/benzerlik kurulabilecek yerlerin ve/veya- önemli/anlamlı görülen söz ve/veya söz gruplarının altı çizilmiştir.
[5] “Kur’an-ı Kerim’in Türkçe Anlamı: Meal ve Sözlük”, Meali Hazırlayan: Ali Bulaç, Bakış Yayınları, İstanbul 1985. (Kur’an maddeleri buradan alınmıştır.) (Bu meal Milli Eğitim Bakanlığı’nın 18.11.1985 tarih ve 2199 sayılı Tebliğler Dergisi’nde tavsiye edilmiştir.) (Bu meali seçmemin nedeni diğerleri gibi “anlam tercümesi” olmayıp “kelimesi kelimesine” tercüme ettiği içindir: Diyanet İşleri Başkanlığı meali de dahil diğer çoğu mealde Kur’an’da olmayan sonradan eklenen ve sonradan eklenildiğini belirtmeyen açıklama şeklindeki kelime, kelime grupları ve sözler vardır: Sonradan eklendiğini parantez içinde belirttiği için bu meali analizde daha uygun gördüm.)